Karar yazarı Akif Beki, iktidarın ‘hızlı karar’ alması gerektiği yerde bunu yapamadığını söyleyerek, “Emekliye maaş zammına gelince hızlı karar alınamadığını, en lâzım olduğu yerde, depreme müdahalede geç kalındığını da bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan kabul etmişti. 2018’de geçtiğimiz tek başlılık sisteminin en büyük vaadi, hızlı karar almaktı. Ama hızlı karar alma sistemi, hız gerektiren yerlerde hızlanamıyor. Tekleyip tutukluk yapıyor. “ dedi.
Bu durumun Cumhuriyet’in 100.yılı kutlamalarında da kendini gösterdiğini ifade eden Beki, köşe yazısına şu sözlerle devam etti:
“Yüzyıllık planlar yapma iddiasındaysanız hızlı karar alma sistemi, size uygun değil demektir. Baksanıza, 24 saat sonrasını öngörüp ona göre hazırlık yapmanıza bile imkan tanımıyor.
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına hazırlık için Boğaz Köprüsü’nün, belli gün ve saatlerde trafiğe kapatılacağı duyuruldu. İstanbul’da hayatı etkileyecek bir karardı. Ama son gün, kapatmaktan vazgeçildi. Kapatmadan da provaların yapılabildiği, bunun gerekmediği anlaşılmış.
Ya da İstanbul Valiliğinin, 28 Ekim’deki resepsiyonunu alın. Cumhuriyet’in 100. Yılı kutlanacak. Ve 29 Ekim’e günler kala, son hafta davetiyeler gönderiliyor.
100 yıldır belli olan bir kutlamayla ilgili temel kararlar, son dakikaya bırakılınca ne çıkacaktı?
Türkiye Yüzyılı öne çıkarılırken geriden gelen, sadece Cumhuriyet değildi. Atatürk de sonlarda kutlamalara dahil edildi. 29 Ekim akşamı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Vahdettin Köşkü’ndeki konuşmasına kadar Atatürk adı, mümkün mertebe anılmadı.
Cumhuriyet, 100 yıl önce kendi kendine kurulmuş sanırdınız…
Benden duymuş olmayın ama bu hız, Türkiye’yi, bir yüzyıl taşımaz. Mümkünatı yok..”