“Size de şey oluyor mu? ‘Ben boşuna okuyorum’ hissi. Ben İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okuyorum İşletme Mühendisliği’nde. Girdiğim sene 14 bin ile aldı bölüm ve 8 bine falan yükseldi. Yöneticilerin ‘Çok iyi bölüm’ diyeceği bir yer. Bölümdeki birçok insan ben de ortalamamı iyi tuttum. Erasmus’a gittim. İyi şirketlerde staj yaptım, hala da yapıyorum. Aslında ideal bir öğrenciyim. Ama bir sorunumuz var.
Hangi üniversiteden mezun olursan ol, iyi bir şirkete girdin, alacağın maaş belli. O maaşı böyle yüzdeye vurduğunda, biraz hesapladığında şunu fark ediyorsun ki hiçbir zaman bir araba alamayacaksın. Hiçbir zaman iyi, sağlam, depremden yıkılmayacak bir ev almayı bırak, kirada bile oturamayacağım. Çünkü yeni mezunun maaşlarıyla kiralar aynı. Diyeceksiniz ki ‘Şu an ekonomi çok kötü’ evet haklısınız hepimiz aynı durumdayız. Ama sosyal medyada ‘Amin’ diyen, yüzüne sürmeyeceği ürünlerin linkini veren, ‘Çok saçma’ diyebileceğin insanların benim ve senin 30 yılda biriktirdiği parayı 1-2 ayda kazanmaları… Bu arada kıskanma derseniz gerçekten kıskanmıyorum. Hak ediyorlarsa kazansınlar. Ama şunu demek istiyorum.
Madem emek vermeden para kazanmak mümkün, biz biraz boşa mı çalışıyoruz? Belki bu aralar depresifim ama son zamanlarda bunları çok düşünmeye başladım. ‘Önemli olan çok para kazanmak değil, istediğin mesleği yapmak’ derseniz çok haklısınız. Yaptığım şeyden çok memnunum ama yaptığım işi severek yapıyorum. Aynı zamanda iyi şartlarda yaşamak da isterim.”
O görüntülere birçok üniversite öğrencisi ve yeni mezun destek verdi.