İbrahim Gündüz
Limak Holding-İC Holding ortaklığında işletilen Yeniköy-Kemerköy Termik Santrallerine linyit kömürü sağlamak için kesilen Akbelen Ormanı’nda madencilik çalışmaları bütün şiddetiyle sürüyor.
İkizköy’ün hemen dibindeki maden alanında her gün dinamitler patlatılıyor, kanserojen tozlar havada uçuşuyor köylüler isyan ediyor.
1939 tarihli Zeytincilik Kanunu’na göre, “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede, kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez” deniliyor.
Yani kanuna göre zeytinliklere en az üç kilometre mesafede madencilik faaliyetinde bulunulamayacağı açık olmasına rağmen, kanunun bu açık hükmü yok sayılarak üstelik vatandaşların evlerinin dibinde dinamitler patlatılarak ve ağır iş makinalarıyla madencilik faaliyetine devam ediliyor.
İkizköy sakinlerinden ve Akbelen Mücadelesinin öne çıkan isimlerinden Necla Işık defalarca yetkilileri aramalarına rağmen bir işlem yapılmadığını belirterek, evlerinin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor:
“İkizköy’de zeytin hasadı, tarla ekim işleri devam ederken, Akbelen’de de hız kesmeden maden çalışmaları ve dinamit patlatmaları devam ediyor. Bugün şimdiye kadarki en büyük patlatmalardan biri yapıldı. Satın almak istedikleri topraklarımızı, evlerimizi satmıyoruz, köyümüzü terk etmiyoruz diye buradan gitmemiz için her şeyi yapıyorlar. Bu yüzden maden çalışmalarına özellikle evlerimizin 100 metre uzağından başladılar. Evlerimizde oluşan çatlaklardan ve yarıklardan dolayı birçok kuruma başvurmamıza rağmen, yalnızca jandarmanın gelip baktığı ve şikayetlerimizi aldığı günden bu yana hiçbir şey yapılmadı…Tarlalarını sürüp ekerlerken, evlerinde yaşarken meydana gelen çok sayıda patlatmalara kimsenin tahammülü kalmadı. Köylü öfkeli, köylünün sabrı taşmak üzere. Başvurduğumuz kurumlar görevlerini yapmamaya, bizi görmemeye devam ederlerse bu yıkımı daha fazla böyle uzaktan izlemeyeceğiz. İkizköylüler olarak bir an önce yetkililerin görevlerini yapmalarını, kanunları uygulamalarını, can güvenliğimizi sağlamalarını talep ediyoruz. Ne gerekirse yapacağız. Bu maden köyümüzden gidene kadar ne evlerimizi, ne topraklarımızı ne de köyümüzü terk etmeyeceğiz.”